Deü, Cumhuriyetin 100. Yılındaki Yol Haritasını Açıkladı
TÜBİTAK’ın ‘1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı’ kapsamında; Araştırma Destek Programları Başkanlığı’na önerilen projeler arasında Dokuz Eylül Üniversitesi’nden (DEÜ) birçok bilimsel çalışmanın destek almaya hak kazandığını açıklayan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Cumhuriyetin 100’üncü yılında da akademik faaliyetler ile Türkiye’nin küresel hedeflerine katkı sunacaklarını söyledi.
09 Ekim 2023 - 10:12
Projesi desteklenen akademisyenler ve araştırmacılarla gurur duyduklarını vurgulayan Rektör Hotar, “Araştırma üniversitemizin yol haritasında, ülkemize daha fazla araştırmacı ve araştırma kazandırmak yer alıyor. Bu iki gücün geleceğimizi şekillendireceğine inanıyoruz” diye konuştu.
Son yıllarda, Türkiye’nin küresel hedeflerine katkı sağlayacak bilimsel faaliyetlerin sayısı ve kapsamı artarken; yükseköğretim kurumlarının destek programlarına olan ilgisi de devam ediyor. TÜBİTAK’ın ‘1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı’ kapsamında; Araştırma Destek Programları Başkanlığı’na önerilen projeler arasında Dokuz Eylül Üniversitesi’nden (DEÜ) birçok bilimsel çalışmanın destek almaya hak kazandığını aktaran DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Cumhuriyetin 100’üncü yılında da Türkiye’nin küresel hedeflerine akademik faaliyetlerle katkı sunacaklarını söyledi.
Projesi desteklenen akademisyenler ve araştırmacılarla gurur duyduklarını belirten Rektör Hotar, “Geçtiğimiz günlerde, hocalarımızın ve araştırmacılarımızın bilimsel projeleriyle elde ettikleri başarıdan ve aldığımız güzel haberlerden mutluluk duyduk. Akademik faaliyetlerin özünü, nitelikli insan gücü, bilgi ve emek oluşturuyor. Bu noktada araştırma üniversitemizin yetişmiş bilim insanları; teknik imkân ve kabiliyeti, daha büyük adımlar atabilmemiz için bize güç veriyor. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında; araştırma üniversitemizin yol haritasında, ülkemize daha fazla araştırmacı ve araştırma kazandırmak yer alıyor. Sonuçta bu iki gücün geleceğimizi şekillendireceğine inanıyoruz” diye konuştu.
Türkiye’deki bilimsel çalışmaların birey ve toplum refahı açısından kritik öneme sahip olduğunun altını çizen Rektör Hotar, “Bir toplumda sosyal, ekonomik, çevresel ve üretim faaliyetleri, ne zaman ki akademik temelli çözümler ile yürütülüyorsa orada hem ülkenin hem de insanın mutlu geleceğinden söz edebiliyoruz. Bu noktada devletimiz, son 20 yılda ülkemizin hemen her kentine ulaştırdığı yükseköğretim faaliyetleriyle bu konudaki kararlılığını ortaya koyuyor. Araştırma üniversitesi olarak biz de dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alacak ideale ve küresel aktör olma hedefine sahip ülkemiz için çalışıyoruz; büyük ailemizin her bir ferdini destekliyoruz. Bu süreçte kamu kurumlarımızın destek ve teşvik mekanizmalarını da önemsiyor; mensuplarımızın buralarda yer almalarını sağlıyoruz” dedi.
Bilimsel Faaliyetin Gücü
Türkiye’nin yükseköğretim politikalarına yönelik kurumsal stratejilerin geliştirilmesinde; araştırmalara ve Ar-Ge faaliyetlerine daha fazla yer verilmesi gerektiğine işaret eden Rektör Hotar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu gerçekliğe uygun planlamalar yapmak, yatırımları hayata geçirmek ve teşvik mekanizmaları oluşturmak, üniversitelerin aslî görevleri arasında yer almaktadır. Bu süreçte; nitelikli insanların bilgisi, girişimi ve tecrübesi de önemlidir. Sonuçta bu insanlar, bilimsel faaliyetlere ve Ar-Ge tabanlı uygulamalara güç verirken; ülkemizin ve üniversitelerin bilinirliğini de artırmaktadır. Bu bağlamda TÜBİTAK’tan destek alan hocalarımız ve projeleri üniversitemiz için son derece değerlidir. Kendilerine araştırma üniversitemizin misyonuna katkı sundukları için teşekkür ediyoruz”
Deü’den Kimler Destek Aldı
TÜBİTAK’ın ‘1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı’ kapsamında; Araştırma Destek Programları Başkanlığı’na tekrar önerilen projeler arasında; Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Banu Dilek ‘Mekanize Temelli Kronik Ağrı Tiplerinin Ayırıcı Tanısında Yapay Zeka Yöntemlerinin Performans Araştırılması’ ile Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Didem Öz ise ‘Primer Progresif Afazi Hastalıklarının Ayırıcı Tanısında Makine Öğrenmesi Kullanarak Klinik, Elektrofizyoloji, Mri ve Nöron Deri ve Ekzozomda Proteomik Analiz Sonuçlarıyla Tanı Algoritması Geliştirilmesi’ ile destek aldı. Yine önerilen projeler arasında; Mühendislik Fakültesi’nden Prof. Dr. Görkem Şen ‘Çiftlikten Çatala-Küçük Menderes Havzasında Tarımsal Toprak ve Ürünlerde Mikroplastiklerin Dağılımı, Kaynakları ve Takibi ile Fen Fakültesi’nden Doç. Dr. Kamil Candan Anatololacerta (Reptilia: Sauria: Lacertidae) Cinsinin Kompleks Taksonomik Yapısının Genom-Çaplı Belirteçler ile Yeniden Yapılandırılması ile destek almaya hak kazandı. Bu başlıkta ayrıca DEÜ’den araştırmacı Sıla Derin’in ‘Oyunlaştırılmış Bilişsel Yanlılık Değişiminin Okb Tanılı Bireylerde Okb Belirtileri, Obsesif İnançlar, Dikkat ve Yorumlama Yanlılıkları ve Psikolojik Sıkıntı Üzerindeki Etkisinin İncelenmesi’ adlı çalışması desteklenmeye layık görüldü.
Program kapsamında; 2023 yılı 1. Döneminde önerilen araştırma projelerinden bilimsel olarak desteklenmesine karar verilenler arasında: Buca Eğitim Fakültesinden Dr. Öğr. Üyesi Aslı Sade Memişoğlu’nun ‘Epitel Mezenkimal Plastisistede Polycomb Kompleksi Üyesi CBx7 ve Cbx8’in Karşıt Rolleri ve Kanserde Hedeflenebilirliği; Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü’nden Araş. Gör. Dr. Aslıhan Nasıf Dondur’un ‘Çandarlı Körfezi ve Dikili Açıklarının Aktif Tektoniği ve Stratigrafisinin Deniz Jeofiziği Verileri ile İncelenmesi’; Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Mustafa Mahmut Barış’ın ‘Bilgisayarlı Tomografide Yapay Zeka ve Radyomiks Uygulamalarının Daha Etkin Kullanımı İçin Uzay-Frekans Tabanlı Dokum (Texture) Kalibrasyonu ve Dicom Standardına Tümleştirilmesi’ projeleri yer aldı.
Son yıllarda, Türkiye’nin küresel hedeflerine katkı sağlayacak bilimsel faaliyetlerin sayısı ve kapsamı artarken; yükseköğretim kurumlarının destek programlarına olan ilgisi de devam ediyor. TÜBİTAK’ın ‘1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı’ kapsamında; Araştırma Destek Programları Başkanlığı’na önerilen projeler arasında Dokuz Eylül Üniversitesi’nden (DEÜ) birçok bilimsel çalışmanın destek almaya hak kazandığını aktaran DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Cumhuriyetin 100’üncü yılında da Türkiye’nin küresel hedeflerine akademik faaliyetlerle katkı sunacaklarını söyledi.
Projesi desteklenen akademisyenler ve araştırmacılarla gurur duyduklarını belirten Rektör Hotar, “Geçtiğimiz günlerde, hocalarımızın ve araştırmacılarımızın bilimsel projeleriyle elde ettikleri başarıdan ve aldığımız güzel haberlerden mutluluk duyduk. Akademik faaliyetlerin özünü, nitelikli insan gücü, bilgi ve emek oluşturuyor. Bu noktada araştırma üniversitemizin yetişmiş bilim insanları; teknik imkân ve kabiliyeti, daha büyük adımlar atabilmemiz için bize güç veriyor. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında; araştırma üniversitemizin yol haritasında, ülkemize daha fazla araştırmacı ve araştırma kazandırmak yer alıyor. Sonuçta bu iki gücün geleceğimizi şekillendireceğine inanıyoruz” diye konuştu.
Türkiye’deki bilimsel çalışmaların birey ve toplum refahı açısından kritik öneme sahip olduğunun altını çizen Rektör Hotar, “Bir toplumda sosyal, ekonomik, çevresel ve üretim faaliyetleri, ne zaman ki akademik temelli çözümler ile yürütülüyorsa orada hem ülkenin hem de insanın mutlu geleceğinden söz edebiliyoruz. Bu noktada devletimiz, son 20 yılda ülkemizin hemen her kentine ulaştırdığı yükseköğretim faaliyetleriyle bu konudaki kararlılığını ortaya koyuyor. Araştırma üniversitesi olarak biz de dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alacak ideale ve küresel aktör olma hedefine sahip ülkemiz için çalışıyoruz; büyük ailemizin her bir ferdini destekliyoruz. Bu süreçte kamu kurumlarımızın destek ve teşvik mekanizmalarını da önemsiyor; mensuplarımızın buralarda yer almalarını sağlıyoruz” dedi.
Bilimsel Faaliyetin Gücü
Türkiye’nin yükseköğretim politikalarına yönelik kurumsal stratejilerin geliştirilmesinde; araştırmalara ve Ar-Ge faaliyetlerine daha fazla yer verilmesi gerektiğine işaret eden Rektör Hotar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu gerçekliğe uygun planlamalar yapmak, yatırımları hayata geçirmek ve teşvik mekanizmaları oluşturmak, üniversitelerin aslî görevleri arasında yer almaktadır. Bu süreçte; nitelikli insanların bilgisi, girişimi ve tecrübesi de önemlidir. Sonuçta bu insanlar, bilimsel faaliyetlere ve Ar-Ge tabanlı uygulamalara güç verirken; ülkemizin ve üniversitelerin bilinirliğini de artırmaktadır. Bu bağlamda TÜBİTAK’tan destek alan hocalarımız ve projeleri üniversitemiz için son derece değerlidir. Kendilerine araştırma üniversitemizin misyonuna katkı sundukları için teşekkür ediyoruz”
Deü’den Kimler Destek Aldı
TÜBİTAK’ın ‘1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı’ kapsamında; Araştırma Destek Programları Başkanlığı’na tekrar önerilen projeler arasında; Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Banu Dilek ‘Mekanize Temelli Kronik Ağrı Tiplerinin Ayırıcı Tanısında Yapay Zeka Yöntemlerinin Performans Araştırılması’ ile Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Didem Öz ise ‘Primer Progresif Afazi Hastalıklarının Ayırıcı Tanısında Makine Öğrenmesi Kullanarak Klinik, Elektrofizyoloji, Mri ve Nöron Deri ve Ekzozomda Proteomik Analiz Sonuçlarıyla Tanı Algoritması Geliştirilmesi’ ile destek aldı. Yine önerilen projeler arasında; Mühendislik Fakültesi’nden Prof. Dr. Görkem Şen ‘Çiftlikten Çatala-Küçük Menderes Havzasında Tarımsal Toprak ve Ürünlerde Mikroplastiklerin Dağılımı, Kaynakları ve Takibi ile Fen Fakültesi’nden Doç. Dr. Kamil Candan Anatololacerta (Reptilia: Sauria: Lacertidae) Cinsinin Kompleks Taksonomik Yapısının Genom-Çaplı Belirteçler ile Yeniden Yapılandırılması ile destek almaya hak kazandı. Bu başlıkta ayrıca DEÜ’den araştırmacı Sıla Derin’in ‘Oyunlaştırılmış Bilişsel Yanlılık Değişiminin Okb Tanılı Bireylerde Okb Belirtileri, Obsesif İnançlar, Dikkat ve Yorumlama Yanlılıkları ve Psikolojik Sıkıntı Üzerindeki Etkisinin İncelenmesi’ adlı çalışması desteklenmeye layık görüldü.
Program kapsamında; 2023 yılı 1. Döneminde önerilen araştırma projelerinden bilimsel olarak desteklenmesine karar verilenler arasında: Buca Eğitim Fakültesinden Dr. Öğr. Üyesi Aslı Sade Memişoğlu’nun ‘Epitel Mezenkimal Plastisistede Polycomb Kompleksi Üyesi CBx7 ve Cbx8’in Karşıt Rolleri ve Kanserde Hedeflenebilirliği; Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü’nden Araş. Gör. Dr. Aslıhan Nasıf Dondur’un ‘Çandarlı Körfezi ve Dikili Açıklarının Aktif Tektoniği ve Stratigrafisinin Deniz Jeofiziği Verileri ile İncelenmesi’; Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Mustafa Mahmut Barış’ın ‘Bilgisayarlı Tomografide Yapay Zeka ve Radyomiks Uygulamalarının Daha Etkin Kullanımı İçin Uzay-Frekans Tabanlı Dokum (Texture) Kalibrasyonu ve Dicom Standardına Tümleştirilmesi’ projeleri yer aldı.
FACEBOOK YORUMLAR