CHP'li İrfan Önal'dan deprem vergisi çıkışı
CHP Bayraklı Belediye Başkan adayı İrfan Önal, bir günde 3 seçim ofisi açılışına katıldı. Ofis açılışlarında konuşan İrfan Önal, deprem vergilerine değinerek şunları söyledi; “Bizler inşaat maliyetlerinin yarısının belediye meclislerimizden geçirmiş olduğumuz plan notlarıyla sağladık. Yani bu şu demek; İnşaat maliyetlerinin yarısını Cumhuriyet Halk Partililer tarafından oy çokluğuyla AKP'ye rağmen bizler kendi meclislerimizden geçirdik. Şimdi geriye kalan diğer yarısını da 25 yıldır ödediğimiz deprem vergisiyle karşılasınlar.”
04 Mart 2024 - 09:48
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bayraklı Belediye Başkan Adayı İrfan Önal, 31 Mart seçim çalışmaları kapsamında 3 mahalledeki seçim ofisi açılışına katıldı. Her gittiği açılışta yoğun ilgiyle karşılanan İrfan Önal, projelerini anlattı. Onur Mahallesi, Refik Şevket İnce ve Manavkuyu Mahalleleri’ndeki seçim ofisi açılışlarında konuşan CHP’li İrfan Önal, "Parti içerisinde şu an gördüğüm emekçi kardeşlerimin emeklerinin ne olduğunu en iyi bilenlerden biriyim. Ve son 5 yıldır burada Bayraklı'da meclis üyeliği, encümen üyeliği, meclis başkan vekilinin yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde de komisyon başkanlığı görevlerini üstlenmiş bulunmaktayım. Öncelikle hizmetlerimizi daha ileriye taşıma noktasında çıkmış olduğum bu yolda yapmış olduklarımızı kısaca bir size anlatmak istiyorum" dedi.
25 YILDIR TOPLANAN DEPREM VERGİLERİNDEN FAYDALANILAMADI
30 Ekim depremi ve sonrasında yaşananlarla değinen Önal, "Özellikle Manavkuyu, Mansuroğlu, Osmangazi ve Adaleti Mahallesi'nin bir kısmında 30 Ekim depreminden sonra yaptıklarımızla ilgili kısa bir bilgilendirme yapacağım. Biz 30 Ekim depreminden sonra 117 canımızı yitirdikten sonra maalesef ki birçok derdimizin de birçok sorunun da çözümü noktasında yine kendimiz kendi dertlerimizle beraber olmaya çalıştık. Görüyorsunuz yanı başımızda rezerv alanlarda yapmış oldukları konutlarda 8 kat olan inşaatlar beş kat olarak yapıldı. Aslında imar planıyla bunların 6 kat olması gerekirken zatıalilerini biliyorsunuz. Deprem toplanma alanlarını İstanbul'da gökdelenlere, rezidanslara, AVM'lere peşkeş çeken anlayışın en son vardığı nokta 'Biz yıllarca hata yaptık. İstanbul'un kalbine hançer sapladık. Allah bizi affetsin' de yetinmekle oldu. Biz vatandaşımız mağdur olmasın diye, hak kaybına uğramasın diye kendi yerinde olan, geçmiş dönemlerde müktesep olarak belli kooperatifler eliyle devletimizden alınmış olan hakları olarak var saymak için bir K noktası geçirdik. Ve bununla beraber yer yer yüzde 30-40'lara varan inşaat azalışlarının önüne geçtik. 100 metrekarelik bir yer eğer ki bu müdahalemiz olmasaydı 60-70 metrekarelere düşecekti. Arkasından baktık ki yine vatandaşımız yapamıyor. Sebebi biz değildik. Çünkü 25 yıldır toplamış oldukları deprem vergilerini yine üç beş müteahhidin hizmetlerine sunmuşlardı. Onunla yollar yapılmış, hastaneler ya da başka yerlere harcanmıştır. Oysa şunu biliyoruz ki 1999'da deprem olduğunda dönemin başbakanı Ecevit tarafından belli yerlerde toplanma alanları oluşturulmak üzere Merkez Bankası'nın hazinesi tarafından İstanbul'da 400 yüzün üzerinde yer kamulaştırıldı. Deprem anında vatandaşlarımız toplanabilsinler diye. Biz 1999'da getirilmiş olan deprem vergilerinin 25 yıldır toplanan deprem vergilerinin hiçbirinden faydalanamadı. Özellikle İzmir'e ayrı bir ikircilikli tavır aldılar. Biz bunları kullanamadığımız gibi kendi inşaatlarımızda iki katımızı da yediler. Biz daha önce dediğim gibi yüzde 30-40 emsal artışlarına varan geçmişte olan hak kayıpları yaşanmasın diye bir plan rotasyonu geçirdik. Biz bu vergilerden, ödediğimiz vergilerden nasiplenemedik. Ancak baktık ki vatandaşlarımız yine inşaatlarını yapamıyorlar. Yine toplandık. Cumhuriyet Halk Partili belediyeler olarak Bayraklı Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi olarak vatandaşlarımızın yükünün yarısının karşılığında orta hasarlı, ağır hasarlı ve riskli yapılar, yani depremden etkilenen, etkilenecek olan yapıların dönüşümüyle ilgili bir emsal artışı getirdik. Anlaşabilenler parsel bazında geldiklerinde yüzde 20 emsal artışı verildi. Daha büyük bir uzlaşıyla gelenlere de ada bazında yüzde 30 emsal artışı verildi. Bu beraberinde ne demek biliyor musunuz? Totalde 10 milyar TL'nin üzerinde aslında bir artı değer sağlanması demek. Bu beraberinde ne demek biliyor musunuz? İnşaat maliyetlerinin yarısının emsallerle karşılanması demek. Kendileri devletin parasıyla yapmış oldukları konutlarda 100 metrekareden 70 metrekareye düşürdüler. Bizler 70'e düşmesi gereken yerde 100 metrekare geçmiş müktesefatla tuttuk. Arkasından da 130 metrekarelere varan bir inşaat artışı verdik. Yani vatandaşımız aynı inşaat dairesini yapmak istediğinde inşaat maliyetinin yarısı belediyelerimize sağladığı emsal artışı verildi" ifadelerini kullandı.
GİTTİĞİNİZ HER YERDE ANLATIN
Partililerine yapılanların anlatılması çağrısında bulunan Önal, "Değerli partililerimden özellikle şunu istiyorum; Sizlerden bunu rica ediyorum... Gittiğimiz her yerde bunu anlatmanızı istiyorum. Bizler inşaat maliyetlerinin yarısının belediye meclislerimizden geçirmiş olduğumuz bu plan notlarıyla sağladık. Yani bu şu demek. İnşaat maliyetlerinin yarısını Cumhuriyet Halk Partililer tarafından oy çokluğuyla AKP'ye rağmen bizler kendi meclislerimizden geçirdik. Şimdi geriye kalan diğer yarısıyla ilgili de, biz bunu babalarının cebinden istemiyoruz. 25 yıldır ödediğimiz deprem vergilerinin neticesinde istiyoruz. Şu an hazinenin boşalttıkları paraları üç beş zenginin üç beş müteahhidin varlığını korumak üzere kur korumalı mevduatlarla sadece parası değer kaybetmesin diye harcadılar. Onları savurdular. Biz tam hakkımız olanı 25 yıldır ödediğimiz deprem vergilerinin akabinde yarısının devlet tarafından devletin düşük faizli kredileriyle karşılanması gerektiğini düşünüyoruz. Biliyorsunuz üç dört gün önce yine Resmi Gazete'de ilan edildi. Murat Kurum İstanbul'da AKP belediye başkan adayı kazansın diye yarısı bizden kampanyası başlattılar. Şimdi oradakiler can da buradakiler can değil mi? Biz şunu söylüyoruz; Zaten yarısı belediyeler tarafından karşılanmış olan maliyetlerin diğer yarı hakkımız olan vergilerle karşılanmasını istiyoruz. Ve yakın zamanda İzmir'de depremde zarar gören depremzedelerimizle birlikte de biz bir araya gelip bu çağrıyı yineleyeceğiz. Bunun için örgütlenip hakkımız olanın da alacağımızın da sözünü veriyorum. Hepiniz bunu bilin. Üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun yok. Ancak şunu da biliyoruz ki bizler her birimiz kendi vergilerimizle inşa ettiğimiz, kendi vergilerimizle zengin ettiğimiz bu ülkeden de hak olanı da istemekteki halkımız bunun mücadelesini de yine dayanışmayla vereceğiz. Dayanışmayla da bu mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.
25 YILDIR TOPLANAN DEPREM VERGİLERİNDEN FAYDALANILAMADI
30 Ekim depremi ve sonrasında yaşananlarla değinen Önal, "Özellikle Manavkuyu, Mansuroğlu, Osmangazi ve Adaleti Mahallesi'nin bir kısmında 30 Ekim depreminden sonra yaptıklarımızla ilgili kısa bir bilgilendirme yapacağım. Biz 30 Ekim depreminden sonra 117 canımızı yitirdikten sonra maalesef ki birçok derdimizin de birçok sorunun da çözümü noktasında yine kendimiz kendi dertlerimizle beraber olmaya çalıştık. Görüyorsunuz yanı başımızda rezerv alanlarda yapmış oldukları konutlarda 8 kat olan inşaatlar beş kat olarak yapıldı. Aslında imar planıyla bunların 6 kat olması gerekirken zatıalilerini biliyorsunuz. Deprem toplanma alanlarını İstanbul'da gökdelenlere, rezidanslara, AVM'lere peşkeş çeken anlayışın en son vardığı nokta 'Biz yıllarca hata yaptık. İstanbul'un kalbine hançer sapladık. Allah bizi affetsin' de yetinmekle oldu. Biz vatandaşımız mağdur olmasın diye, hak kaybına uğramasın diye kendi yerinde olan, geçmiş dönemlerde müktesep olarak belli kooperatifler eliyle devletimizden alınmış olan hakları olarak var saymak için bir K noktası geçirdik. Ve bununla beraber yer yer yüzde 30-40'lara varan inşaat azalışlarının önüne geçtik. 100 metrekarelik bir yer eğer ki bu müdahalemiz olmasaydı 60-70 metrekarelere düşecekti. Arkasından baktık ki yine vatandaşımız yapamıyor. Sebebi biz değildik. Çünkü 25 yıldır toplamış oldukları deprem vergilerini yine üç beş müteahhidin hizmetlerine sunmuşlardı. Onunla yollar yapılmış, hastaneler ya da başka yerlere harcanmıştır. Oysa şunu biliyoruz ki 1999'da deprem olduğunda dönemin başbakanı Ecevit tarafından belli yerlerde toplanma alanları oluşturulmak üzere Merkez Bankası'nın hazinesi tarafından İstanbul'da 400 yüzün üzerinde yer kamulaştırıldı. Deprem anında vatandaşlarımız toplanabilsinler diye. Biz 1999'da getirilmiş olan deprem vergilerinin 25 yıldır toplanan deprem vergilerinin hiçbirinden faydalanamadı. Özellikle İzmir'e ayrı bir ikircilikli tavır aldılar. Biz bunları kullanamadığımız gibi kendi inşaatlarımızda iki katımızı da yediler. Biz daha önce dediğim gibi yüzde 30-40 emsal artışlarına varan geçmişte olan hak kayıpları yaşanmasın diye bir plan rotasyonu geçirdik. Biz bu vergilerden, ödediğimiz vergilerden nasiplenemedik. Ancak baktık ki vatandaşlarımız yine inşaatlarını yapamıyorlar. Yine toplandık. Cumhuriyet Halk Partili belediyeler olarak Bayraklı Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi olarak vatandaşlarımızın yükünün yarısının karşılığında orta hasarlı, ağır hasarlı ve riskli yapılar, yani depremden etkilenen, etkilenecek olan yapıların dönüşümüyle ilgili bir emsal artışı getirdik. Anlaşabilenler parsel bazında geldiklerinde yüzde 20 emsal artışı verildi. Daha büyük bir uzlaşıyla gelenlere de ada bazında yüzde 30 emsal artışı verildi. Bu beraberinde ne demek biliyor musunuz? Totalde 10 milyar TL'nin üzerinde aslında bir artı değer sağlanması demek. Bu beraberinde ne demek biliyor musunuz? İnşaat maliyetlerinin yarısının emsallerle karşılanması demek. Kendileri devletin parasıyla yapmış oldukları konutlarda 100 metrekareden 70 metrekareye düşürdüler. Bizler 70'e düşmesi gereken yerde 100 metrekare geçmiş müktesefatla tuttuk. Arkasından da 130 metrekarelere varan bir inşaat artışı verdik. Yani vatandaşımız aynı inşaat dairesini yapmak istediğinde inşaat maliyetinin yarısı belediyelerimize sağladığı emsal artışı verildi" ifadelerini kullandı.
GİTTİĞİNİZ HER YERDE ANLATIN
Partililerine yapılanların anlatılması çağrısında bulunan Önal, "Değerli partililerimden özellikle şunu istiyorum; Sizlerden bunu rica ediyorum... Gittiğimiz her yerde bunu anlatmanızı istiyorum. Bizler inşaat maliyetlerinin yarısının belediye meclislerimizden geçirmiş olduğumuz bu plan notlarıyla sağladık. Yani bu şu demek. İnşaat maliyetlerinin yarısını Cumhuriyet Halk Partililer tarafından oy çokluğuyla AKP'ye rağmen bizler kendi meclislerimizden geçirdik. Şimdi geriye kalan diğer yarısıyla ilgili de, biz bunu babalarının cebinden istemiyoruz. 25 yıldır ödediğimiz deprem vergilerinin neticesinde istiyoruz. Şu an hazinenin boşalttıkları paraları üç beş zenginin üç beş müteahhidin varlığını korumak üzere kur korumalı mevduatlarla sadece parası değer kaybetmesin diye harcadılar. Onları savurdular. Biz tam hakkımız olanı 25 yıldır ödediğimiz deprem vergilerinin akabinde yarısının devlet tarafından devletin düşük faizli kredileriyle karşılanması gerektiğini düşünüyoruz. Biliyorsunuz üç dört gün önce yine Resmi Gazete'de ilan edildi. Murat Kurum İstanbul'da AKP belediye başkan adayı kazansın diye yarısı bizden kampanyası başlattılar. Şimdi oradakiler can da buradakiler can değil mi? Biz şunu söylüyoruz; Zaten yarısı belediyeler tarafından karşılanmış olan maliyetlerin diğer yarı hakkımız olan vergilerle karşılanmasını istiyoruz. Ve yakın zamanda İzmir'de depremde zarar gören depremzedelerimizle birlikte de biz bir araya gelip bu çağrıyı yineleyeceğiz. Bunun için örgütlenip hakkımız olanın da alacağımızın da sözünü veriyorum. Hepiniz bunu bilin. Üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun yok. Ancak şunu da biliyoruz ki bizler her birimiz kendi vergilerimizle inşa ettiğimiz, kendi vergilerimizle zengin ettiğimiz bu ülkeden de hak olanı da istemekteki halkımız bunun mücadelesini de yine dayanışmayla vereceğiz. Dayanışmayla da bu mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.
FACEBOOK YORUMLAR