CHP İzmir'in Kadınları Haklarına Sahip Çıktı
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Kadın Kolları Başkanlığı, 5 Aralık Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının verilişinin 88.yıldönümü sebebiyle, CHP İzmir İl Başkanlığında basın açıklaması gerçekleştirdi.
81 İlde eş zamanlı olarak yapılan basın açıklamasını, İzmir’de CHP İzmir Kadın Kolları Başkanı
Nurdan Şenkal Uçar okudu. Açıklamada kadınların temsiliyet eşitliği konusunda yaşadığı
sıkıntılara da yer verilirken “ Bu sorun öylesine büyük ki; araştırmalara göre Türkiye’nin tam
cinsiyet eşitliğine ulaşması için 152 yıla ihtiyacı var. Oysaki biz kadınların 152 yıl beklemeye
tahammülü yok!” sözlerine yer verildi. Uçar açıklamada şunları dile getirdi.
ATATÜRK SAYESİNDE EŞİT YURTTAŞ STATÜSÜNE KAVUŞTUK
Bugün biz kadınlar için hayati öneme sahip olan en onurlu günlerden birisidir. Ülkemizin
kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde, 5 Aralık 1934 tarihinde
seçme ve seçilme hakkını kazandık. Dönemin Başbakanı İsmet İnönü’nün ifadesiyle
Atatürk’ün “en ileri devrimlerinden” biri gerçekleşti.
Birçok gelişmiş ülkeden önce kazandığımız bu hak ile eşit yurttaş olma statüsüne kavuştuk.
1935 yılında gerçekleşen seçimlerde, kadınlar büyük bir hevesle haklarına sahip çıktı ve
oylarını kullandı. Özellikle büyük şehirlerde, kadınların oy kullanma oranı erkeklere yakındı.
Seçim sonucunda 17 kadın milletvekili Meclis’e girdi. 1936 yılında yapılan ara seçimle birlikte,
kadın milletvekili sayımız 18’e çıktı. Böylece Meclis’teki kadın milletvekili oranımız yüzde 4,6
oldu. Bu oranla parlamentoda kadın temsilinde dünyada ikinci sırada yer aldık.
Aradan geçen 88 yıla rağmen; ilerlemek bir yana 129’uncu sıraya geriledik. Örneğin bu oran,
2011 yılında kadınların seçme ve seçilme hakkını kazandığı Suudi Arabistan’da yüzde 20,
2006’da aynı hakkın tanındığı Birleşik Arap Emirlikleri’nde ise yüzde 22,5’tur.
Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan 2021 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’nda
yer alan endekste ise Türkiye 156 ülke arasında 133. sıradadır.Seçmen nüfusunun yarısını
kadınlar oluşturmasına rağmen, kadınların karar alma süreçlerinde yeterince yer
almamaları ve siyasette ‘eksik temsil’ edilmeleri bir demokrasi sorunudur. Bu sorun
öylesine büyük ki; araştırmalara göre Türkiye’nin tam cinsiyet eşitliğine ulaşması için 152
yıla ihtiyacı var. Oysaki biz kadınların 152 yıl beklemeye tahammülü yok!
TÜRKİYE’DE KADIN YETERİNCE TEMSİL EDİLMİYOR
Kadınların siyasette yeterince temsil edilmediğini belirten CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı
Uçar “Kadın kimliğinin, ulusal meclislerde ve yerel yönetimlerde temsili için belirlenmiş olan
kritik eşik yüzde 33’dür. Peki, ülkemizde durum ne?1934 yılından bu yana 23 Genel
Seçim yapıldı. Toplam 11 bin 385 milletvekili Meclis’te görev yaptı. Bu vekillerin sadece
yüzde 5’i, yani 598’i kadın. Bugün Meclis’teki 580 milletvekilinin ise yüzde 17,4’ü, yani 101’i
kadın.Ülkemizdeki 17 bakandan sadece biri, yani yüzde 5,8’i kadın. 1930-2019 yılları
arasında yapılan 19 yerel seçimde, toplamda sadece 156 kadın belediye başkanı
seçildi. Erkeklerde ise bu sayı 32 bin. 31 Mart yerel seçimlerine göre 1389 belediye
başkanının sadece 22’si, yani yüzde 2’si kadarı kadın.
2019 sonuçlarına göre, Türkiye’de toplam 50.217 muhtardan sadece 1.119’u kadın. Yani
sadece yüzde 2’si. Kadın belediye meclis üyesi oranı en fazla yüzde 11, kadın il genel meclis
üyesi oranı ise en fazla yüzde 3 olabildi. Gördüğünüz gibi bu oranlar, dünyaca kabul edilen
kritik eşiğin oldukça altında! Kısacası; Türkiye’de kadınlar siyasette yeterince temsil
edilmiyor” dedi.
HAKKIMIZI ALANA KADAR MÜCADELEMİZ SÜRECEK
Eşit temsilin hak olduğunu ve bu hakkı alıncaya kadar mücadelelerini sürdüreceklerini ifaede
eden Uçar, sözlerini, şöyle sürdürdü;
Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüzüğümüzde de kritik eşik olan yüzde 33 cinsiyet
kotasını hayata geçirdik. Elbette asıl hedefimiz tam eşitliktir. Ayrıca partimiz geçen yıl
devrim niteliğinde bir adım attı. Kadınların siyasette eşit temsilini sağlayabilmek amacıyla,
Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk imzacısı olduğu yasa teklifimizi Türkiye
Büyük Millet Meclisi’ne sundu. Siyasi Partiler Yasası’nda değişiklik öngören bu teklifimizle,
milletvekilli seçimlerinde, siyasi partilerin aday listelerinde, kadın-erkek eşit temsilini
sağlamayı hedefledik. Kadınların seçilebilecekleri sıralarda olmasını garanti altına almak için,
listelerin bir kadın bir erkek şeklinde fermuar yöntemi” ile yapılmasını istedik. Bu teklifimiz
AKP ve MHP oylarıyla reddedilmiş olsa da bizler eşitlik mücadelemizden asla
vazgeçmeyeceğiz! Eşit bir Türkiye’yi kadın-erkek bir arada yeniden inşa edeceğiz.
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını demokrasi ile taçlandıracağız!
Eşitsizlik sorunumuzun tek nedeni var: ZİHNİYET! “Ben kadın erkek eşitliğine inanmıyorum”,
“anneliği reddeden kadın eksiktir, yarımdır, “kadının kariyeri çocuk doğurmak” ifadelerini
kullanan zihniyetten eşitlik beklenilemez. Kadınların en temel hakkı olan yaşam hakkına sahip
çıkamayan, koruma altında öldürülmelerine seyirci kalanlardan samimiyet umulamaz. Bu
zihniyet; biz kadınların yaşam hakkını savunan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmemizin tek
nedenidir. Bu karar alındığından bu yana, yüzlerce kadın katledildi. Katiller, cinayeti
işlemeden önce nasıl ceza indirimi alacaklarına dair internet araması yapıyorlar. Yargılanırken
bahanelerin arkasına sığınıyorlar. Önceki yargı kararlarından cesaret alıyorlar! Biz yaşam
hakkımızı gasp eden bu hukuksuz kararı asla tanımadık ve tanımayacağız! İstanbul
Sözleşmesi’nin hükümleri artık iç hukukumuzun bir parçasıdır. İktidardan tek talebimiz var:
YASALARA DOKUNMA, UYGULA! Zaten en geç 6 ay sonra iktidara gelip, ilk 24 saat içerisinde
İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe koyacağız.